Posted by Ramazan Bayramı’nı geçirmek için Akçay’a giderken yanıma aldığım iki kitaptan biri olan Ayşegül Aldinç’in ‘Malumatfuruş’u (*) keyifle okudum.
5 Mayıs 2020’den 15 Ekim 2023 tarihine kadar hafta sonu günlüklerini okurlarıyla buluşturan şarkıcının nasıl bir yazar olduğunu anlatmak için ‘Önsöz’den bazı alıntılar paylaşacağım. İşte Aldinç’in İnkılap Kitabevi’nden çıkan ‘Malumatfuruş’una yazdığı önsözden bazı satırlar:
“Editörüm, ‘Kitaba önsöz yazarsanız iyi olur’ dedi.
Bende bir panik!
Öyle ya ‘Önsöz’ bu.
En önde.
En görünen yerde!
Yazmak benim için en kolay eylem.
Tamam da günlerdir niye erteliyorum?
İnsanlar görünüşüyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır belki ondan.
Bir çekinme hâli, belli ki sizi karşılarken iyi görünme isteği.
Geri bildirimlerinizle yıllardır en zarif biçimde ağırlanıyorum.
Minnettarım.
Kendimi bildim bileli yazıyorum.
Yazmak beni günlük hayatın kargaşasından uzaklaştırıp rahatlatıyor.
Bu arada konduramayıp, ‘Başkası mı yazıyor acaba?’ diye düşünenlerin olduğunu biliyorum.
Bencileyin ‘kontrolfrik’ (**) birinin bu ve benzeri hareketlere tevessül etmesi mümkün mü?
Aşk olsun.
Yazmaya dokuz yaşında başladım.
Üslubu çağdaşlarından çok farklı olduğundan günümüzde de saygıyla anılan spor yazarı canım babam Orhan Aldinç’e ve kızdığı, sevdiği her şeyi mektuba dökerek rahatlayan candan öte anneme özenmiş olmalıyım.
Peki küçücük bir çocukken neler mi yazıyordum?
Şiir, hikâye, piyes!
Evet, oyuncuları sınıf arkadaşım olan kısa bir piyesim var, kırmızı kalemle çizgili okul defterime yazdığım.
Hikâyem ise hayalimde arkadaş olduğum, ihtiyar bir amcaya merhamet hislerimi konu alan, içeriğiyle okuyanın gözünde yaş bırakmayan ağlatan bir kurguydu.
Bu ikinci kitabım.
Çok sevdiğim dostum Gani Müjde önayak olmuştu ilkine.
2001’de okurlarla buluşmuştu; adı ‘Ayşegül Kitapta’ idi.
Bir nesli büyüten ‘Ayşegül Kitapları’ serisine gönderme yapmıştık.
Yazılarımın kitap olarak okurlarla buluşmasının en önemli destekçisi muhteşem Cem Yılmaz canıma, kalbimin en derininden teşekkür ederim.”
Ayşegül Aldinç’i iki kitap sahibi yapanların ikisinin de mizah ustası olması ilginç. Gani Müjde ve Cem Yılmaz, yazı dili esprili olan yazardan anlıyorlar demek ki!
(*) Bilgiçlik taslayan, (**) Kontrol hastası
Ekran eğlencesi okumayı bitirdi!
Fransa Ulusal Kitap Merkezi’nin (CNL), Ipsos’a yaptırdığı araştırmaya göre 7-19 yaş arasındaki gençler, kitap okumaya ayırdıkları sürenin 10 kat fazlasını ekran başında geçiriyor.
Le Figaro’nun “Genç Fransızlar arasında okuma pratiği çöküyor” başlığıyla verdiği habere göre 25 Ocak-2 Şubat 2024 tarihleri arasında 7-19 yaş grubundan bin 500 Fransız gençle yapılan çalışmanın sonucu şu:
Fransız gençlerin kitap okumaya bir haftada ayırdığı toplam süre 1 saat 25 dakika. Aynı grubun her gün iPad, akıllı cep telefonu, bilgisayar ve ekran karşısında geçirdikleri ortalama süre ise 5 saat 10 dakika.
Bizde bu konuda güncel bir çalışma yok, ama yapılsa çok da farklı bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. Çocuklar ve gençler, ekran eğlencesinin adeta esiri oldu.
GÜNÜN SÖZÜ
“İnandığı şeyi yapan insanların enerjileri asla tükenmez.” (Goethe)